2022 Üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı ve pek çok öğrenci hayalindeki mesleğe yaklaşma yolunda bir adımı daha attı. Ülkedeki ekonomik gelişmeler neticesinde artan beyin göçü ve bu alanın en önemli adımı olan bilgisayar mühendisliği mezunları yine ön planda.
Evet dünyada olduğu kadar Türkiye’de de bilişim sektöründe büyük bir iş açığı var. Pek çok şirket aradığı pozisyonu uzun süreler dolduramıyor.
Diğer yandan üniversiteler sürekli mezun verirken bu mezunlar yukarıda bahsettiğimiz işlere giremiyorlar.
Dolayısıyla bu yazıda yeni bilgisayar mühendisi adaylarına yönelik bazı tavsiyeleri kaleme alacağız. Tabii ki bu yazı sadece bilgisayar mühendislerini kapsamıyor. Bilgisayar ile ilgili diğer bölümlerin yanı sıra başka bölümlerde okuyup bilişim sektörüne yönelmek isteyen herkese yönelik.
Bilgisayar Seçimi
Tercihler tamamlandıktan sonra pek çok aday ilk olarak kendilerine çok iyi bir bilgisayar gerektiğini belirtiyor. Öncelikle bu çok büyük bir yanılgı. Birincisi özellikle bilgisayar bölümlerinde okuyorsanız ilk dönemleriniz Matematik, Fizik, yabancı dil dersleri gibi temel derslere gidecek. Özellikle mühendislik bölümlerinde ilk iki yıl lisedeki derslerinizin tekrarı ve devamı niteliğinde olacak. Önce mühendis olacaksınız.
Bu iki yıl içinde lisede ne kadar iyi bir bilgisayara ihtiyacınız varsa o kadarına ihtiyacınız olacak. Yeni bir bilgisayar almak için çok acele etmenize gerek yok. İnternete girdiğiniz bilgisayar fazlasıyla yeterli olacak. Mutlaka almanız gerekiyorsa da en basit modeller işinizi görecektir.
İyi Bir Bilgisayar Yararınıza Değil Zararınıza Olur
Aslında iyi bir bilgisayar pek çok işi sorunsuz yapacağı için sizin pek çok şeyi deneyimlemenize sebep olacaktır.
Interstellar filminde karadeliğe çok yakın bir gezegende su olmasına rağmen hayat bulamadıklarında buranın çok durağan olduğunu, dışarıdan gelebilecek her türlü etkinin karadelik tarafından emildiğini dolayısıyla da su olsa bile yaşam oluşması için gereken şartların oluşmadığını ifade etmişlerdi.
Aynı durum bilgisayarınızda da geçerli. İyi bir bilgisayar pek çok durumda sorunları başka yollardan çözeceği için günün sonunda problem yaşama ihtimaliniz azalır, problem yaşamadıkça da sorunu çözmek için uğraşmazsınız.
Misal ilk linux bilgisayarıma basit bir fareyi tanıtmak için haftalarca uğraşmıştım. Çünkü benim farem ucuz winmouse denilen sadece Windows’ta çalışabilen bir fare idi. Oysaki onun 5 katı fiyata o dönemin en bilinen faresini almış olsaydım fareyi takıp çalıştırmam yeterli olacaktı.
Elinizde 1000 birim bütçeniz varsa bunun tamamını bilgisayara vermeniz bir işe yaramayacak. Bunun yerine daha 500 birime aynı işi yapabileceğiniz bir bilgisayar edinirseniz kalan 500 birimle başka eksiklerinizi kapatabilirsiniz. Bunlardan da aşağıda bahsedeceğim.
Bilgisayara vermediğimiz parayı ne yapacağız?
Sertifikalarda olduğu gibi ücretli eğitim setleri de tehlikeli olabilir. Sürekli eğtiim setleri alarak bir yere varamazsınız. Bazı şeyleri bisiklete binmeyi öğrenir gibi deneyerek öğrenmeniz lazım.
Bu alanda geçmişte olmayan bir fırsat var. Milyonlarca dolarlık bir şirketin kullandığı teknolojileri ücretsiz olarak deneyebilirsiniz. Bunların bazıları üniversite kaydınızın tamamlanmasını ve çoğunlukla üniversite e-postanızı isteyecek.
Örneğin Github’ın Student Pack’i bu şekilde imkanlar tanıyor. Ücretsiz 1 yıllık alan adı sahibi olup DigitalOcean ve Azure gibi bulut şirketlerinde 100 dolarlık hediyelerin yanı sıra bir veritabanı şirketi olan MongoDB’den 50 dolarlık bir veritabanı hizmeti alabilirsiniz.
Öte yandan Amazon Web Services yani AWS ve Google Cloud’da 300 dolarlık krediler ve sürekli ücretsiz olan bazı servisler var.
Bu kaynakları doğru kullanırsanız eğitim hayatınız boyunca ücret ödemeden milyon dolarlık şirketlerle aynı ortamları kullanıyor olacaksınız. Tabi onlar onbinlerce dolarlık kullanım yaparken siz ücretsiz alandaki imkanları kullanın. Bu konularla ilgili daha detaylı içerikleri de paylaşacağız.
Üniversite Eğitimi Yeterli mi?
Bazı bilim dalları yıllarca aynı içeriğe sahip olabilir ama bilişimde sektör 6 ayda bir kendini yeniliyor. Bu hıza hiç bir bölümün yetişmesi olanaksız. Dolayısıyla günümüzde 4 yıllık bilgisayar mühendisi diplomasını almış mezunun adeta sudan çıkmış balıktan farksız olduğunu görüyoruz.
Bu alanda en büyük yanılgılardan biri diplomayı aldıktan sonra her şeyin bittiği artık bol sıfırlı maaşlar alınacağı yönünde algı. Maalesef üniversitede öğrendikleriniz iş dünyasında para kazandıracak işler yapmanıza yetmiyor.
Üniversite diplomasını bir ehliyet olarak görmeniz lazım. Ehliyeti alınca hemen ertesi gün Formula 1 sürücüsü olup milyonlarca dolar kontrata imza atamıyorsanız, burada da aynı durum var. Ehliyetimiz var ama trafiğe çıkmamışız hiç.
Hatta bu konuyla ilgili bir video da viral oldu, belki izlemişsinizdir. Bir uzman kameradan habersiz yeni mezunun bilgi seviyesinin sıfır değil eksi olduğu ve isteklerinin karşılanamaz olduğu yönünde söylemlerini hatırlıyoruz. Maalesef haklılık payının yüksek olduğu vakalar oldukça fazla.
Zaten bu yazıda da böyle bir konunun öznesi olmamak için tavsiyelerde bulunduk.
Bir İnşaat Mühendisi Öğrencisine Bina Yaptırmazlar ama Bilişim Öyle Değil
Bilgisayar alanı pek çok dal arasında çok farklı bir yere sahip. Bilgisayar için gereken laboratuvar ortamı önünüzde duruyor. Oysaki tıp alanında ameliyat yapabilecek bir ortama ya da bir inşaat mühendisi için bina inşaa edecek ortama o kadar kolay ulaşamıyorsunuz.
Dolayısıyla sektöre hazırlanmak için iş sizde bitiyor. Üniversitedeki hocanız maalesef size yardımcı olamayacak. Başka bilimlerde durum farklı olabilir ama bilişim sektöründe iş bulan yeni mezun bir aday, akademide profesörün 10-15 yıl çalıştıktan sonraki maaşını alabiliyor. Tabii ki tek bir kriter maaş değil ama sektör bu kadar iş gücüne aç iken pek çok şirket neden üniversiteden aldığnın 5-10 mislini akademisyenlere önermiyor, bunu da sorgulamanız lazım. Evet maalesef çoğu akademisyen sektör gerçeklerinden oldukça uzaklar. Yani üniversitedeki akademisyenlerden dersleriniz haricinde ümidi kesin.
Bilişim Sektöründe Hangi Alana Yönelmeli?
Üniversite ya da Basın Yol Gösterir mi?
Gazetedeki haberleri de unutun. Gazeteciler kulaktan dolma bilgilerle haberler yapıyorlar. Bugün her yere baktığınızda yapay zekadan, metaverseden geçilmiyor. Bu alandaki iş ilanlarına bakarsanız sadece araştırma geliştirme amaçlı ve çok sınırlı iş ilanı var. Metaverseden örneğin arsa satan fırsatçılar dışında bir gelir modeli kurup kazanabilen çok az şirket var. Gazetelerin gazına gelip metaverse üzerine çalışırsanız muhtemelen iş bulmanız çok zor olur.
Peki iş ilanı olarak bakacağımız şirketler nereleri olacak? Maalesef burada da büyük sıkıntılar var. Çoğu şirketin BT yönetimi akademisyenler kadar konuya uzaklar. Çare olarak birkaç büyük teknoloji şirketine sırtlarını dayıyorlar. Ellerine 100 bin birim bütçe varsa bunun 80 birimini yabancı şirkete veriyor, kalan 20 birimle de çalışanlara para ödüyorlar. Dolayısıyla bu şirketlerde esas işi 80 birim alan yabancı şirket yaparken 20 birim sadece şirket ile yabancı şirket arasında haberleşmeyi sağlayan ara insanlar oluyorlar. Böyle işler çok para kazandırmasa da kolay işler ama yerinizi de çok kolay kaybedebileceğiniz işler olduğunu unutmayın. Şirketin bir gece aldığı kararla o alanda hero iken bir anda zero olabilirsiniz. Üstelik bu tür işlerin çoğu zaman binlerce dolarlık sertifikaları oluyor. Bu sertifikalar genelde şirketlerin 80 birimlik harcamaları içinde bir kalem oluyor. Siz dışarıdan almaya kalkarsanız ciddi bir maliyet çıkıyor. Tabii ki şirket o sertifikanın geçerlilik süresini de öyle bir belirliyor ki tekrar tekrar sınava girmeniz gerekiyor.
Yeni mezun olarak öne çıkmak için bu sertifikalar bir yöntem ama o bile bir yere kadar geçerli oluyor. Ve çok uzun pahalı ve riskli bir yol olduğunu umarım yukarıda anlatabilmişimdir. Ben bu sertifika döngülerine hiç girmedim. Şu anda bu kadar yazıyı size SIFIR SERTİFİKA sahibi olarak yazıyorum. Bilmediğimden değil dönem dönem o sertifikaların bazılarının eğitim içeriklerini hazırlayan biriyim.
Bu İşin Tek Yolu Aktif Öğrenme
Maalesef çok okuyarak ya da izleyerek bir şey olmuyor. Futbol hakkındaki kitapları okuyarak ya da tüm maçları izleyerek futbolcu olamazsınız. Bu iş de öyle.
Aktif olarak öğrenmeniz yani işi iş yaparak öğrenmeniz lazım. Gerçek bir amaca yönelik iş yapmanız gerekiyor. Biz örneğin kendi iş yerimizde gelen stajyerlerimize güvenlik personelinin gelen ziyaretçileri kaydettiği bir yazılım yaptırmıştık. Zaman içinde ihtiyaçlara göre yazılıma eklemelerle bir noktaya getirmiştik.
Ya sıfırdan bir sorunu çözecek bir proje geliştireceksiniz ya da var olan bir tanesine dahil olacaksınız. İlki çok uzun, yanlış yerlere girebileceğiniz bir iş. Daha iyisi varolan devam eden başka insanların hali hazırda işe katkıda bulunduğu bir yazılıma dahil olmaktır.
Bu konuda sosyalleşmeniz de önemli bir faktör. Bu noktada etkinlikler çok önemli bir fırsat. Meetup yada Kommunity gibi platformlardaki etkinlikleri takip edip katılarak öğrenebilirsiniz. Pandemiden dolayı fiziki etkinlikler azalsa da halen devam ediyor. Takip edeceğiniz konularda etkinliklere katılmak da sizin için önemli olacak. Mümkünse en kısa sürede bir etkinliğe katılın haftada bir etkinliğe tercihen fiziki olarak katılmaya çalışın.
Öyleyse ne yapalım? Kendi Kariyerinizi Kendiniz Oluşturun, Hemen Şimdi
Üniversiteye kayıt olduğunuz gün aslında kariyerinizi netleştirmiş oluyorsunuz. Biran önce bir adım atmanız gerekiyor. Temmuz ayında sonuçlar açıklandıktan sonra meslekle ilgili bir şey yapmadıysanız şimdiden zaman kaybettiniz.
Özellikle yazılım geliştirme ders ile değil pratikle öğrenilen bir şey. Pek çok aday çok fazla youtube videosu izleyerek bir şeyler öğrendiğini sanır. Ben de bisiklet yarışlarını dikkatle izliyorum ama bisiklet kullanmayı video izleyerek değil bisiklete binerek öğrendim.
Kurslar eğitimler alarak farkındalığınızı arttırabilirsiniz ama konuyu öğrenmek için birinci elden tecrübe etmeniz lazım. İngilizce’de Hands-On Experience denilir buna.
Bu tercübeyi elde edebileceğiniz en iyi yerler açık kaynaklı yazılım projelerine dahil olmaktır. Açık kaynak yazılımlar gerçek hayatta kullanılan gerçek yazılımlar olduğu için gerçek sorunları görür ve gerçek sorunları gidermeye uğraşırsınız.
Ayrıca açık kaynaklı yazılım geliştirme grupları gruba yeni insanların katılması için adeta yanıp tutuşurlar. Çoğu açık kaynak yazılım projesinde yeni insanların projeye katılabilmesi için görece basit olan işler özellikle çözüm bekler şekilde bırakılır. Sizin kolay işleri çözerek ekibe katılmanızı sağlamaya çalışırlar.
Sadece kod yazmak olarak da konuya bakmamanız lazım. Çeviri, Dokümantasyon gibi yan iş gibi görünen işler de bu topluluklara katılım için önemli bir araçtır.
Bu Alanda Örnekler Var Hem De Türkiye’den!
Başta akademisyenlerin sektörden uzak olduğu konusunda yakınışlarım vardı hatırlarsınız. Ancak övülesi akademisyenler de var. Bu akademisyenler daha birinci sınıfta kendi öğrencilerini bu tür açık kaynak yazılım projelerine dahil ettiriyorlar. 4 yıl sonra mezun olduklarında CV’lerinde şirket adı bulunmasa bile “Linux Çekirdeği Geliştiricisi”, “Tarayıcı Geliştiricisi” gibi ünvanlar oluyor.
Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin mezunları boş CV ile ancak yerli bir kurumsal şirkete giderken, bu türdeki mezunlar ise bahsettiğim yazılımlarla iş yapan şirketlerde kolayca iş buluyorlar.
Dolayısıyla sürekliliği olan kullanılan bir açık kaynak yazılım projesi bulup projeye geliştirici olarak katılmak için hiç bir şey beklemeden hareket etmeniz lazım. Bu projelere dahil olduğunuzda bir süreklilik de beklenmiyor. Bir kereliğine bir noktayı bile düzeltmiş olmanız onlardan biri olduğunuz anlamına geliyor. Elbette daha uzun süreli katkılar çok daha önemli ve yukarıdaki gibi kariyer kapılarını size açıyor.
Bu yoldan giderseniz, kimseden size iş bulmasını beklemenize gerek kalmaz. Kendi iş imkanınızı kendiniz oluşturabilirsiniz. Uzman bir doktor hatta cerrah olmak için yıllar gerekirken siz bilişim sektöründe istediğiniz alanda tecrübe edinip istediğiniz işe yönelebilirsiniz.
Zaman zaman bilgisayar mühendisi mezunu olup iş bulamayan, hatta etrafına yakaranlara şaşkınlıkla bakıyorum. Bu kadar çok imkanın olduğu bir alanda seçilecek seviyede değilseniz sorıun iş verenlerde değil sizde oluyor.