ABD merkezli teknoloji şirketi IBM, son açıkladığı duyuru ile iki nanometre genişliğinde transistörlere sahip işlemci ürettiğini açıkladı.

Günümüzde bulut, yapay zeka ve Nesnelerin İnterneti çağında artan çip performansı ve enerji verimliliği talebi artmaya devam ediyor.

IBM’in yeni 2 nm yonga teknolojisi, yarı iletken endüstrisindeki en son teknolojinin ilerlemesine yardımcı olarak bu artan talebi karşılamayı hedefliyor. Günümüzün en gelişmiş işlemcileri 7 nanometreye sahipler. IBM’in geliştirdiği yeni işlemci ise mevcutlara göre yüzde 45 daha fazla performans, ya da 75 oranında daha az enerji kullanımı öngörüyor.

Yeni İki Nanometre İşlemcilerin Faydası Ne Olacak?

• Kullanıcıların cihazlarının şarjını dört gün dayanmasını sağlayacak cep telefonu pil ömrünün dört katına çıkarılması.
• Küresel enerji kullanımının yüzde birini oluşturan veri merkezlerinin karbon ayak izini azaltmak. Tüm sunucuları 2 nm tabanlı işlemcilere dönüştürmek, bu sayıyı önemli ölçüde azaltabilir.
• Uygulamalarda daha hızlı işlemden dil çevirisine daha kolay yardımcı olmaya ve daha hızlı internet erişimine kadar bir dizüstü bilgisayarın işlevlerini büyük ölçüde hızlandırmak.
• Kendi kendine giden otonom arabalar gibi araçlarda daha hızlı nesne algılama ve tepki süresine katkıda bulunmak.

İleride Daha Küçük İşlemciler Hayatımıza Girecek mi?

Tam bu noktada haberin önemi kat be kat artıyor. Zira işlemcilerde kullanılan transistör büyüklükleri giderek azalıyordu.

Ancak artık fiziksel sınırlara gelmiş durumdayız. Bir silikon atomu yaklaşık 0.25 nanometre genişliğe sahip olduğunu düşündüğümüzde bu yeni işlemcilerin bir transistörün sadece 10 atomdan oluştuğunu görüyoruz.

İşlemcileri bu boyutların altına indirdiğimiz zaman elektron akışını artık kontrol edebilmekten çıkıyoruz. Elektronların davranışlarının Newton fiziği ile açıklayabildiğimiz dünyadan çıkıyor, Einstein fiziği kurallarının daha doğrusu kuantum fiziğinin geçerli olduğu atom altı dünyasına giriş yapıyoruz.

Bu sebeple IBM’in açıkladığı bu işlemciler mevcut silikon tabanlı transistör teknolojimizin geldiği son nokta olabilir.

Bu durumun farkında olan bir diğer işlemci üreticisi ise Intel. Intel’de 1980’lerde 3000 nanometrelik işlemciler üretilirken günümüzde piyasada 5 nanometreye kadar inen işlemciler yer alıyor.

Intel işlemcilerin küçültülmesi için yıllardır tick tock modeli adını verdiği bir süreci uyguluyordu. Tick Tock modelinde Intel, her iki yeni işlemci ailesinde üretim teknolojisini yenileyerek işlemcideki transistör boyutlarını küçültüyordu. Ancak bu döngüyü uzatmak bir anlamda zaman kazanmak için son dönemlerde Tick Tock modelini değiştirmiş ve iki işlemci ailesinde bir küçülttüğü işlemcileri üç hatta dört seride bire indirmişti. Elbette IBM’in son hamlesi Intel tarafında da reaksiyonlara yol açacak.

IBM’in Pazar Payı Bu Gelişmeden Nasıl Etkilenir?

IBM ya da açık adıyla “International Business Machines” şirketi 1900’lerin başından beri iş dünyasına yönelik araçlar üreten bir şirket. Şirket ilk yıllarında terazi üretimi ile başladığı bu yolda zaman içinde yenilikleri hep takip eden ve kendini sürekli dönüştüren bir şirket oldu.

1950’lerde dev mainframe bilgisayarları üreten ve iş dünyasına sunan IBM’di. Hatta Türkiye’nin ilk bilgisayarı da o yıllarda Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından alınmış olan bir IBM bilgisayar idi.

1980’lere geldiğimizde ise IBM, bilgisayarların dev cihazlar olmadıklarını ofisin bir parçası olabileceğini gösteren PC platformunu tanıttı. Halen kullandığımız masaüstü bilgisayar, laptop ve sunucuların birçoğu PC kökenli cihazlar.

PC’nin en büyük rakibi olan ve yıllarca “PC vs MAC” temalı reklam kampanyaları düzenlenen MAC platformunun da yolu IBM’den geçti. Yakın bir zamanda ARM tabanlı kendi işlemci ailesine geçen Apple, 2000’lerin ortasında Intel işlemcili PC kökenli MAC’lere geçmeden önce yine IBM tarafından üretilen PowerPC işlemcilere sahip bir platform üzerinde çalışmaktaydı.

İki Nanometre İşlemcilerin Faydasını ilk OpenPOWER Platformu Elde Edecek

IBM son dönemde ise bilişimin giderek buluta kaydığının farkında. IBM Cloud markası ile genel bulut hizmeti veren firma, hibrit bulut gibi kullanım alanları içinde çalışıyor.

PowerPC işlemcilerinin devamı olan IBM Power işlemciler, ticari sunucu pazarında aktifler ve Intel tabanlı sunuculara önemli bir alternatif sunuyor. Üstelik IBM bu yolda tek başına da değil.

İşlemci üretiminin son derece pahalı ve çok az firma tarafından yapıldığını iyi bilen IBM, akıllı bir strateji sürdürerek her firmanın en iyi olduğu yanı gösterebileceği OpenPOWER platformunu kurdu.

OpenPOWER platformunda IBM, bu platformun işlemci tedarikçisi olarak işlemci dışında kalan tüm IP haklarını diğer firmalara sundu. Bu platformda veri yolu teknolojisini geliştiren Nvidia. Nvidia’nın NVLINK teknolojisi Intel’in PCI teknolojisine göre çok büyük avantajlara sahip. Bu sebeple Nvidia’nın geliştirdiği Volta GPU teknolojisinin en yüksek verimi sağladığı platform da OpenPOWER platformu.

Öte yandan ekosistemin bir diğer önemli oyunucusu ise Samsung. Samsung da bellek, SSD, NVM-e gibi teknolojilerle bu platforma çözüm sağlıyor.

OpenPOWER platformudaki diğer iki ana oyuncu ise dünyanın en çok donanım satım alımı yapan şirketi Google ve Google’ın ihtiyaçlarına özel ana kart üretimi yapan Tyan şirketi.

Google son yıllarda tüm yazılımlarını Power uyumlu hale getirdi ve artık ihtiyaçlarına cevap vermeyen Intel platformundan alım yapmayacağını açıklamıştı.

Dolayısıyla bu teknolojinin faydasını ilk görecek şirketleri de sizle paylaşmış olduk.